Söyledikleri gayet net ve açıktı: ”Şimdi rahat edeceğiniz şekilde oturun ve gözlerinizi kapatın, derin bir nefes alın.” Özel bir ana tanıklık edeceğimiz hissiyle olsa gerek birbirimize hiç bakmadan eğitmenimizin dediğini yaptık. Aynı yumuşak ve sakin ses tonuyla devam etti ”Şimdi sizin için gerçekten değerli olduğunu düşündüğünüz birini hayal edin. Tam karşınızda ve sizi dinlemeye hazır. Bu ana konsantre olun ve ona kendisini ne kadar önemsediğinizi, onun hayatınızda ne kadar değerli bir yeri olduğunu kendi seçtiğiniz kelimelerle ona söyleyin.” Dakikalar süren sessizlikten sonra herkes kendi zihinsel yolculuğundan rahatlamış ve daha bir gevşemiş olarak döndü. Odaya o an girmiş biri bile yüzlerdeki ifadeye bakar bakmaz bunu anlayabilirdi.
.
Bu hafta katıldığım iki günlük bir eğitimin en önemli anlarından biriydi bu bahsettiğim. Ancak en son ne kadar önce gözümüzün önüne getirdğimiz kişiyle benzer konuşmayı yaptığımız sorulduğunda yaşanan rahatlama yerini suçlulukla karışık bir pişmanlığa bıraktı. Soruya cevap olarak az sayıda katılımcı ”Geçtiğimiz 1-2 hafta” diyebildi. Kimi ”3-4 ay önce”, kimi ”Bir kaç yıl” dedi bazıları ise ”Bu anı maalesef hiç yaşayamadım.” cevabını verdi. Belki siz de en son grup içerisindesiniz ama inanın geç de olsa pek çok şeyin telafisi mümkün.
Dürüst olmak gerekirse pek çoğumuz sözlü iletişimde, hele de konu sevdiklerimize onları ne kadar önemsediğimizi söylemeye geldiğinde dut yemiş bülbülden hallice bir durumdayız. Garip bir şekilde biz söylemesek de aslında etrafımızdakilerin hissettiklerimizi gayet iyi bildiği gibi yersiz bir düşünce var aklımızda. Benzer durumdaki tüm dut sever bülbüllerin derdine deva olacak çözümü burada yazmak boynumun borcu: Değer verdiğiniz kişi için bir şeyler pişirin! Evet, bu kadar basit ve inanın birisi için bir şeyler hazırlamak en etkileyici sevgi jesterinden biri. Şu ana kadar, ortaya çıkan sonuç ne olursa olsun kendisi için hazırlanmış özenli bir tabaktan etkilenmeyecek insan tanımadım. Tabii burada bahsettiğim, akşam yemeği için muhteşem bir şatobriyan hazırlayıp, masanızı kol boyunda şamdanlar ve gül yapraklarıyla donatmak değil elbette. Ben bu işin üstesinden gelirim derseniz pek tabii ki de yapın ama bana göre ne pişirdiğiniz ve mutfakta ne kadar ter döktüğünüzden çok onun için özel bir şeyler yapmış olmanız mesajın esas can alıcı kısmı.
Kişisel olarak ”Bunu satın al ki sevdiklerin mutlu olsun, şunu hediye et ki seni daha çok sevsin!” fikrini empoze eden özel günlere karşı ciddi bir antipatim var. Sevgililer günü de bu günlerin en başında gelmiştir hep. Üstelik sevgiliniz olsun olmasın stres yaratır. Yalnız olanların bunun nedenini sorguladıkları ve etrafta gördükleri her kalp şekilli ıvır zıvırla bu soruların tekrar tekrar akıllarına geldiği bir dönemdir Şubat ortası. Tabii biriyle beraberseniz de dertler bitmez, ya o size daha iyi bir şeyler aldıysa, ya sizin hediyenizi sevmezse. Bu dönemde yaşanan mahalle baskısı da cabası. Ertesi gün ofisteki arkadaşlarınız aynı klişe soru setinin üzerinden geçer ”Eee, ne yaptınız dün, nereye gittiniz? Sen ne almıştın, o sana ne almış?” Tüm bu gereksiz detaylardan arınıp, değer verdiğim insana bunu bir şekilde anlatmamı sağlayan ve yılda bir kez de olsa hatırlamama neden olan bir gün derseniz buna bir itirazım olmaz tabii.
Kendi rengimi bellli ettikten sonra size buradan hediye önerilerinde bulunmamı beklemediğinizi tahmin ediyorum. Benim elimden gelen herhangi bir günü beklemeden sevdiğiniz kişiye özel yapabileceğiniz leziz bir kahvaltı reçetesi. Zaten sürprizin güzeli en beklenmedik anda geleni değil midir? Benim aklımda bu krepleri yatakta kahvaltı içi hazırlamak vardı o nedenle çekimleri de yatakta yaptım haliyle. Neyse ki bir kaza olmadı. Lezzeti 5 yıldızlı, hazırlaması ise 15 dakikadan fazla sürmeyen pestolu krepler için tek yapmanız gereken sabah biraz erken kalkıp sessizce mutfağa yönelmek.
Pestolu krepler özellikle yağlı peynirlerle çok iyi gidiyor. Pişirirken tavaya hiç yağ koymayacağımız için kreplerin ağır bir tadı da olmayacağından yağlı peynir çok iyi bir tamamlayıcı. Yaptığım denemelerde en iyi sonucu mimolet peyniriyle aldım. Mimolet, içindeki doğal boyar madde olan ”annatto” nun verdiği parlak turuncu rengiyle tanınan ve inek sütünden yapılan bir Fransız peyniri. Hafif meyvemsi ve daha çok fındığı anımsatan bir tadı var. Özellikle de yaşlandırılmış olan mimolet peynirinin tadında bu özellikler daha fazla öne çıkıyor. Dönemin Fransa kralı Hollanda’nın edam peynirine karşılık mimoleti yaptırmış peynir ustalarına ancak kimilerine göre yapım aşaması pek de iç açıcı değil. Peynire bu özel tadı veren peynir kurtları özellikle peynirin üzerine yerleştiriliyor ve peynirin üst tabakasını yiyorlar. Bir hafta sonra bu kurtlar temizleniyor ve diğer yüzü çevrilip aynı işlem uygulanıyor. Tabii peyniri satın alırken bu süreci görmediğinizden fazla da kafa yormaya gerek yok sanırım.
Mimolet peynirini kolayca bulamayacaksanız ya da biraz önce bahsettiğim kurtları aklınızdan atamıyorsanız edam, cheddar veya istediğiniz herhangi bir peynirle de deneyebilirsiniz bu tarifi. Bu arada bilmem söylememe gerek var mı ama yatakta pestolu krep keyfi için çift olmanız da gerekli değil. Her şeyden önce kendimizi sevmemiz gerektiğine göre neden yarın sabah bir şımarıklık yapıp böyle bir kahvaltıyla güne başlamayasınız. Üstelik olaya bir de iyi tarafından bakın, kreplerin hepsi sizin! Sevgililer gününüz kutlu olsun!
Malzemeler (4 krep için)
- 1 yumurta
- 200 ml süt
- 75 g beyaz un
- 4 corba kaşığı* fesleğen pestosu
- Taze çeklimiş karabiber
- Deniz tuzu
- 100 g rendelenmiş mimolet peyniri
* Bardak, çorba kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçülerindeki “tablespoon” ve “teaspoon” karşılığıdır. Bu ölçüler için gerekli kapları mutfak malzemeleri satan yerlerden temin edebilirsiniz.
Yapılışı
1. | Mimolet peynirini bir tabağa rendeleyin ve kenara alın. |
2. | Kalan malzemeleri bir karıştırma kasesine koyup çırpma teliyle pürüzsüz, sıvı bir hamur elde edene kadar karıştırın. |
3. | Yaklaşık 15cm çapında bir teflon tavayı içine yağ koymadan ısıtın ve hamurdan 100ml alıp (yarım bardaktan* biraz daha az) tavaya dökün ve yayılmasını sağlayın. Alt kısmı altın-kahverengi ve göz göz olduğunda (yaklaşık 2 dakika sonra) diğer tarafını çevirin. |
4. | Pişen pestolu krebi tabağa yerleştirin ve ortasına rendelenmiş peynir koyup her iki kenarı üzerine katlayın. Bekletmeden servis edin. |
#1 by ÇiğdeM - February 14th, 2011 at 02:38
merhabalar görsellik müthiş eminim tadıda öyledir.Krepler biraz kalın görünüyor göz yanılması mı yoksa bu tarif için özellikle biraz kalın mı dökülüyor?Bu arada tabaklar Mudo galiba,çok şık.Ellerinize sağlık
#2 by Ozhan - February 14th, 2011 at 09:38
Teşekkürler Çiğdem, göz yanılması değil, krepler gerçekten normalden kalın hatta biraz daha pancake’e yakınlar desem yanlış olmaz. Özellikle küçük bir tavaya döküyorum ki çok fazla yayılmasınlar. Hamurun içinde pestodan gelen küçük fesleğen parçacıkları da olduğu için çok ince dökünce hem pürüzlü görünüyor hem de yırtılma olasılığı artıyor. Dikkatinden kaçmadığı gibi tabaklar Mudo’dan
#3 by Oske & Onur - February 14th, 2011 at 22:45
Yine ozenli bir tarif.. ve fotograflarina bakarken yuzumuzde olusan bir tebessum..
Elinize saglik..
#4 by Pınar Ozge - February 14th, 2011 at 23:39
Uzun süredir ilgiyle takip ediyorum yemeklerden de fazla resimler ilgimi çekiyor çok çok estetik çok profesyonel . Bir de sanki herkes rahatlıkla yapabilir gibi basitleştirerek tarifleri vermen çok eğlenceli. G ye selam…
#5 by Zarpandit - February 18th, 2011 at 01:37
Sevgililer gününün hediye manyaklığına dönmesine bende karşıyım..Sahile ayaklarımı sallandırarak simit yediğimde mutlu olduğumdan sevgililer gününü otomatikman bahara yaza kaydırma durumu söz konusu
14 şubat pekte özel değil adından fazlası değil yani..Herşey bir kenara fotoğrafın en sade en yalın haliyle sevgililer gününe çooook yakışıyor! fotoğrafların altına bir adet like tuşu koysaydın ben dakka başı tıklayanlardan biri olurdum!
Yazıda gerçekten çok hoş olmuş..
Mimoletin kurt hikayesinden sonra Murat Bozok’un restaurantına bile ters ters bakmışlığım var,benim bu peyniri her gördüğümde dans eden kurtlar gözümün önüne geliyor Ankara misket oynuyorlar halay çekiyorlar adeta :/ Karidesi de “shark tale” yüzünden yiyememiştim bir süre
not: uzun zamandır gözüme kestirip pis pis baktıgım hatta benden baskasına giderse lanetlerim dediğim tabakların pembe olanlarından alınmasını emretmiş bulunmaktayım
yasasın kötülük
yasasın bayan olmak 
not2: ben bu siteye girdiğimde çenem düşüyor bir daha söz, susacağım..
#6 by ozan - February 27th, 2011 at 11:57
Tebrik ederim oldukca guzel bir peynir tercih etmissin. Ozel kisiler icin bu tat ve sunum oldukca basarili bir etki birakabilir:)
#7 by Ozhan - March 3rd, 2011 at 00:41
Ozan, çok teşekkürler. Bence de mimolet çok özel ve bir o kadar da leziz bir peynir.
Zarpandit, ben senin yorumlarına bayılıyorum. o nedenle kendini lütfen rahat hisset ve içinden ne geliyorsa yazmaya devam et. Teşekkürler
Pınar, benim istediğim de aslında tam olarak bu, yani herkesin yapabilmesi. O nedenle mümkün olduğu kadar açık ve basit anlatmaya çalışıyorum. Beğenmen ve takip ediyor olmana da çok sevindim ayrıca.
Oske&Onur, burada buluşmamız biraz uzun zaman aldı ama bundan sonra birbirimizi nerede bulacağımızı biliyoruz en azından. Desteğiniz için teşekkürler tekrar
#8 by Çağla - March 4th, 2011 at 15:35
Ben bizzat tattım bu şahane krepleri, tekrar ellerine sağlık Özhan’cım, tadı hala damağımda..:)
#9 by Ozhan - March 7th, 2011 at 17:31
Afiyet olsun Çağla, ne zaman canın bu kreplerden çekerse haber ver, sen gelene kadar hazır olurlar zaten
Sevgiler…
#10 by kalpsiz - January 21st, 2012 at 20:22
waLLa Gerçekten çok Harika bir servis ve sunum tadi da bence bir okadarda muhteşemdir burdan bakınca bile gözüküyo denemem lazım acilll ))
#11 by Ozhan - February 1st, 2012 at 17:38
Kesinlikle denemelisin Kalpsiz, üstelik kolay da bir tarif, kısa sürede leziz ve etkileyici bir tabak hazır hale geliyor.