January 30th, 2011
Paris’te Yemek Pişirmek
Sıkışık Paris trafiğinde metre metre ilerliyoruz üstelik benzinin bitmesi an meselesi. Hikayenin öncesini hiç anlatmayacağım çünkü “Bizi şehir merkezine rahat rahat götürecek kadar benzin var depoda.” dediğim anı hala beynimden silmeye çalışıyorum. Herşeye rağmen mucizelere inanmak gerek sanırım çünkü bu her anı stresli geçen bu yolculuk, “Araba şimdi yolun ortasında kaldı kalacak!” derken bitiyor ve artık homurdanmaya başlayan motora rağmen aradığımız adrese ulaşmayı başarıyoruz. Üstelik bir önceki yıl yaptığımız gibi her şey bittikten sonra mekana gelmemişiz hatta 5-10 dakika erken bile. kısacık, modern saç kesimiyle göze çarpan, gencecik ve de incecik bir Fransız kadın her türlü ekipmanın olduğu profesyonel bir mutfağın kapısında bizi bekliyor. Bu yazının devamını okumak için tıklayın »
January 18th, 2011
Muskatlı Patates Mücverleri Arasında Sote Edilmiş Pazı yaprakları
Siz nasıl hissettiniz bilemiyorum ama 2011’in ilk iki haftası benim için ne olduğunu anlayamayacak kadar çabuk geçti. Yeni yıl coşkusu, parti sonrasında havası kaçan balonlar gibi hızla sönüp gitti. Yerini ofis koşturmacıları, bitmek bilmeyen toplantılar, cevaplanmayı bekleyen onlarca e-postaya bırakarak üstelik. Böyle zamanlar beni haftasonun denilen mefhuma minnettar hale getirir hep. Tam da bunları düşünürken aklıma düştü: “Acaba haftanın 5 günü çalışıp 2 günü dinlenmenin uygun olacağına kim ve nasıl karar vermişti hepimiz adına? Bu yazının devamını okumak için tıklayın »
Son Yorumlar